17 Temmuz 2014 Perşembe

Retorik -1

Retorik ilk olarak yazınsal tarihte platon nun Gorgias adlı eserinde geçmiştir.Anlamı ise sözcüklerle sanat yapmaktır yani söylev sanatıdır.Kelime ve cümlelerin,basit diye yargıladığımız bazı kavramların aslında çok etkileyici olduğunu anlamamıza yardımcı olucak bir yazı olucak bu.

Yine internet ortamında sokrates in çevresinde ılk olarak bu kelımenın yenı yeni kullanıldığı söylenir.Daha sonra Aristotelesin Retorik kitabına rastlanır yazınsal tarihte.(Bu sözü edilen kitabı okuduktan sonra bu yazı güncellenicektir)

Her ne kadar "platon" yayınevinden çıkmış gibi gözükse de aslında retorik üstadı sokrates ile çömez  gorgias arasında geçen diyologları binlerce sene evvel bizim için not eden platon sayesinde tanıklık ettiğimiz diyaloglardır



Dilde ve ifadede incelikler, söz sanatları, felsefi saptamalar havada uçuşmaktadır, 2500 sene sonra ara ki bulasın.

Argo da buna laf ebeliği densede çok etkili bir yöntemdir.  


Devamı daha sonra...:)





15 Mayıs 2014 Perşembe

#Soma

Bugun kelımelerın sustugu elımızın kolumuzun baglandıgı kulaklarımızın tek bır yerden haber bekledıgı gunlerdeyız.

İşin hep farklı taraflarından bakalım her zaman kı oldugu gıbı haber başlıklarına bakıldıgı zaman sıralama genelde şöyle gıdıyor hep



-Oğlum hakkını helal et
-Ikızler yanyana oldu
-Hakkarıda soma yası  
-Enerji bakanı neden gitmedi soma ya ?
-Takdiri ilahi olmadıgı çok açık
-Abdulkadır selviye selfie tepkısı

ve bıtmez tukenmez sayılar.
Bu ulusal yas durumlarında 2 düşmanında bır araya gelıp kenetlenmesı gerekır,düşman diyorum çünkü artık fıkır ayrılıklarını kutuplaşmanın yıne zırvede oldugu bu zamanlarda ölü sevicilerimiz çıktı ortaya,sayılardan hükümet eleştirmeye bayılırlar sayı ne kadar fazla olursa onların en çok işine gelir,şu arama kurtarma durumları bıle bitmemişken kendilerine pay çıkarıp duranlar en ilginçleridir.

Tabi bir de pek tınlamayanlar var tabi onlarda benim okulumdaki insanlar ki çok şaşkınım bu kadar insanla aynı puanı yapıp aynı okulda derslıkte yemekhanede yemek yedıgıme şaşkın ve kızgınım.
Her zamanki gülümsemesiyle çıkıp eğlenebiliyorlar her daim iyi vakit geçirebiliyorlar.Hayat onlar için değil sanırım.

Tabi bir de ülkemizde genelde depremlerden sonra hep mütahaitler alınırdı içeri yada bir iş kazası oldugu zaman  yetkili müdür yada yardımcısı alınırdı.

Kimse yok ama kimse herkesin içeride 2 vardiya değişimi yaşanırken böyle bir olayın olması ve geriye konuşucak insanların bile parmak sayısını geçmemesi işin ne kadar acı oldugunun gostergesi.

Ölü sayısı şuan 282 ve kesin bir bilgi olmamak la bırlıkte 800 kişi oldugu soylenıyor ıcerıde.

15 kişilık 4 ekip madende çalışabiliyor.
Ve her bölümü gaz dan temizleyip ,temiz hava verip o şekilde ilerliyorlar.

Buraya duygusal resimler altlarına acı dolu kelımeler yazmak ıstemıyorum.

Çünkü biz gorduklerımızı unutup kalplerımıze gıren bır ısmı hiç unutmuyoruz.
2 Gun sonra unutucagımız şeyler için kendımızı yormayalım canlar.

20 Mart 2014 Perşembe

23 Aralık 2013 Pazartesi

Ayakkabı Kutusu





Ülkemizde ilginç olaylar yaşanıyor son 1 aydır. Yakından takip eden arkadaşlar gözlemliyorlardır her şeyi herkesin kendince yorumları var bu da benim nacizane fikrim fikirlerim.

Cemaat ve Akp arasında gelişen olayların ardı arkası kesilmez şu dakikadan sonra.
Hocaefendi diye tabir edilen Fethullah Gülen'in son beddua videosu ile birlikte
 (https://eksisozluk.com/21-aralik-2013-gulenin-bedduali-muhtirasi--4158495?day=2013-12-23)





iplerin iyice kopulduğu daha net anlaşıldı.

Meselenin dersahane gibi bir konudan çıktığını zannetmek acizlik olduğunu kabul edelim. Siyasi olarak belirli bir partiye yakın olmamak ile birkte her zaman için kötünün iyisini seçmekte olduğumuzu düşünüyorum.

Akp hükümeti ile cemaat arasında gezi olaylarından itibaren başlayan bir süreç var.Bu iki güç askeri vesayeti  yıkıp yerine sivil iradeyi koydu.Bu konuda ulusalcılar çok sert tepkiler vermesi de işin ironi kısmı.
Bu 2 güç şu an bu kadar etkin iseler 2 tarafta birbirlerine çok şey borçlu.Cemaat bu kadar organize bir şekilde açıktan açıktan kadrolaşıp kitleleri sohbetlere yemeklere rahat rahat davet edebiliyorsa bunun sebebi hükümet ile ilerlemesi.Akp nin ise bu kadar oy alıp yüzde 60 lara dayanması ise cemaat'in büyük destekleri sayesinde oldu tabi ki.Bunun gibi nice örnekler verebiliriz elbette.
Ancak bu 2 kuvvetin aşması gereken bir engeli kalmaması belkide aralarındaki ilişkiyi etkilemiş olabilir.İlk gezi olaylarında fıtne atıldı ortaya ve cemaat destekliyor dendi.Ne kadar ironi de olsa bu durum inanılırlığı yoktu ama herkesin içinde acaba sorusu kalmış belliki o günden bu güne cemaat ile hükümetin arası hiç denkleşmedi tam olarak.
Ben cemaat içinde 5 sene buluduğum için cemaat'in nasıl kadrolaştığını iller arası evleri arasında ki ilişkiyi ne kadar çok kişiye ulaşıp işlerini yaptırdıklarını esnaf abilerinin yaptıkları güzellikleri gördüğümden hükümet çete diye tabir ettiği cemaat'i yok edemez,bitiremez.Sindirebilir sadece baskı ile susturabilir cemaat'in eski zamanlarına dönmesine sebeb olabilir.Cemaat ise hükümeti düşürebilmek için daha avantajlı durumda en azından düşürmekten imaj zedelemeye yönelik her şeyi yapar ve bu da sandık sonucunu hayli etkilicek olaylar olucaktır elbet şu an olduğu gibi.Belkide cemaatin tek bir avantajı var gözle görülemiyecek kadar bağlantılı olmaları ve kimin cemaatten olup olmadığının anlaşılamamasıdır.Bu da hükümetin bu olaylarda ilk gün hepsinin ağzının açık izlediğinden anlayabiliriz. +Ahmet Hakan 'nın yazısında söylediği kadar ilginç durum İçişleri bakanı Muhammer Gülerin oğlu Barış Güler gözaltına alınıyor.Bakanımız Muhammer bey emniyet müdürünü görevden alıyor.Bu kadar trajikomik durumdayız.Cemaat dersahane ve son bu dalga ile birlikte yolsuzluk ile hüküme saldırıya geçti.
Bazı topluluklar cemaat değil bir komplo teorisi var dese de şahsen pek inandırıcı gelmiyor açıkçası.
Sonuçta bu 2 güç şu ana  kadar birlikte ilerlediyse cemaat hükümete bilgi alışverişini hep sağladı.
Emniyet içindeki cemaat bu konuyuda uzun bir araştırma denilen konuyu görmemiş duymamış fark etmemiş anlamına gelemez.Ancak şöyle bir ihtimal çıkıyor.Cemaat içerisinde üst kademedikiler böyle bişey yapmış olamazlar mı?

Bu sorunun güzelliği dün  kendi cemaat liderlerinin bedduası ile cevabı verildi cemaat lideri bu şekildeyse gerisini siz düşünün.
Bu konuyu +cuneyt ozdemir yazıları ile takip etmek daha objektif olmakla birlikte daha yararlı olucağınıda düşünüyorum.


Kadınlarla sadece sevişilmez!

Bak güzel kardeşim,

Bir kadınla sadece sevişilmez!

Yani kadın sadece sevişmek için yaratılmamıştır!

Bir kadın arkadaşın oldu mu bilmiyorum, olmadıysa hemen edin!

Çünkü bir erkeğin en yakın dostu bir kadın da olabilir!

Belki daha da iyi olabilir!

Önyargılarından arınırsın, kadınla sadece sevişilmediğini anlarsın!

Bir kadınla dertleşebilirsin!

Kadınla tavla oynayabilirsin!

Kadınla alışverişe gidebilirsin!

Kadınla sinemaya gidebilirsin!

Tüm bunları yaptın diye sonrasında sevişmek zorunda falan değilsin!

Bir kadın senin en yakın arkadaşın, moda tabirle, kankan olabilir!

Ve hatta kadın-erkek arkadaşlığı hemcins arkadaşlığından çok daha düzeyli olabilir bazen!

Sana öğretilen o ateşle-barut saçmalığından sıyrıl artık!

Kadınlarla sadece sevişilmez!

Bir kadın arkadaşla her şey yapılabilir!

Yürüyüşe çıkılabilir!

Bir köy kahvesinde sohbet edilebilir!

Evine davet edersin, birlikte yemek yapılabilir!

Tiyatroya gidilebilir!

Yani anlayacağın bir kadınla sevişmenin dışında da birçok şey yapılabilir!

Gelelim öteki yüzüne madalyonun...

Bir erkek de sadece sevişmek için yaratılmamıştır!

Bir erkek seni evine arkadaşça davet edebilir!

Bir erkekle kız arkadaşınla yaptığın sohbetin aynısını yapabilirsin!

Bir erkek seni sadece sevişmek için istemez!

Morali bozuk olabilir, bir arkadaşa ihtiyacı vardır, bir dost sesine muhtaçtır...

Seni, kardeşi gibi sevebilir...

Seninle zaman geçirmek istemesi senin bedenine sahip olmak istediği anlamına gelmez!

Eğer, bir kadın ve bir erkek arkadaşlığın ötesinde bir birlikteliğe sahipse onlara evde ne yaptığını sormamız sanırım bir muhabbetteki üçüncü kişinin durumuna düşmek demektir!

Sahi, senin hiç sevgilinde mi olmadı?

Olmadıysa, müsaitsen onu da edin!

Birlikte sinemaya gidin...

Sohbet edin...

Başını dizlerine daya sevgilinin...

Birlikte film izleyin...

Birlikte bir çay demleyin...

Sevişin...

Ha, bütün bunlar sana ters mi?

O zaman sen yapma güzel kardeşim!

Ama...

Karışma da!